haberler

KÜRESEL HAVAYOLU YÖNETİM CİHAZLARI PAZARI 2024 YILINDA 1,8 MİLYAR DOLARA ULAŞACAK

Hava yolu yönetimi perioperatif bakım ve acil tıbbın önemli bir yönüdür.Hava yolu yönetimi süreci, akciğerler ile dış ortam arasında açık bir yol sağlamanın yanı sıra akciğerlerin aspirasyona karşı güvenliğini de sağlar.

Acil tıp, kardiyopulmoner resüsitasyon, yoğun bakım tıbbı ve anestezi gibi durumlarda hava yolu yönetimi kritik kabul edilir.Bilinci yerinde olmayan bir hastada hava yolunu açık tutmanın en basit ve kolay yolu, başı eğerek çeneyi kaldırmak ve böylece dili hastanın boğazının arkasından kaldırmaktır.Çene itme tekniği sırtüstü yatan hastada veya omurilik yaralanmasından şüphelenilen hastada kullanılır.Mandibula öne doğru yer değiştirdiğinde dil öne doğru çekilir, bu da trakea girişinin tıkanmasını önler ve böylece güvenli bir hava yolu sağlanır.Hava yolunda kusma veya başka sekresyonlar olması durumunda, bunu temizlemek için emme kullanılır.Mide içeriğini kusan, bilinci kapalı hasta, sıvıların trakea yerine ağızdan dışarı akmasına izin veren iyileşme pozisyonuna getirilir.

Ağız/burun ile akciğerler arasındaki yolu sağlayan yapay hava yolları, ağız yoluyla trakeaya yerleştirilen plastikten yapılmış bir tüp olan endotrakeal tüpü içerir.Tüp, trakeayı kapatmak ve kusmuğun akciğerlere emilmesini önlemek için şişirilmiş bir manşet içerir.Diğer yapay hava yolları arasında laringeal maske hava yolu, laringoskopi, bronkoskopi ve ayrıca nazofaringeal hava yolu veya orofaringeal hava yolu bulunur.Zor hava yolunu yönetmek ve rutin entübasyon gerektiren hastalar için çeşitli cihazlar geliştirilmiştir.Bu cihazlar, operatörün gırtlağı görüntülemesini kolaylaştırmak ve endotrakeal tüpün (ETT) trakeaya kolayca geçişini sağlamak için fiberoptik, optik, mekanik ve video gibi çeşitli teknolojilerden yararlanır.COVID-19 krizinin ortasında, Küresel Havayolu Yönetim Cihazları pazarının 2024 yılına kadar 1,8 Milyar ABD Dolarına ulaşması ve analiz dönemi boyunca %5,1'lik bir bileşik yıllık büyüme oranı (CAGR) kaydetmesi bekleniyor.Amerika Birleşik Devletleri, küresel toplamın tahmini %32,3'ünü oluşturan Havayolu Yönetim Cihazları için en büyük bölgesel pazarı temsil etmektedir.

Analiz dönemi sonunda pazarın 596 Milyon ABD Dolarına ulaşması bekleniyor.Çin'in büyümeye öncülük etmesi ve analiz dönemi boyunca %8,5'lik yıllık bileşik büyüme oranıyla en hızlı büyüyen bölgesel pazar haline gelmesi bekleniyor.Pazardaki büyümeyi körükleyen başlıca faktörler arasında yaşlanan küresel nüfus, kronik solunum yolu hastalıklarının görülme sıklığının artması, gelişmiş ilaçları karşılayabilecek hasta sayısındaki artış ve cerrahi prosedürlerin sayısındaki artış yer alıyor.

Hava yolu yönetim cihazlarına olan talep, uzun süreli hastalıklar için artan acil tedavi ihtiyacından da kaynaklanmaktadır.Ayrıca endotrakeal entübasyondaki sürekli gelişmeler, hava yolu yönetim cihazları pazarının genişlemesine yol açmıştır.Preoperatif hava yolu değerlendirmesinde supraglottik hava yolu gibi gelişmiş cihazların kullanılmasının hava yolu yönetim cihazlarına olan talebi artırması beklenmektedir.Ameliyat öncesi hava yolu değerlendirmesi, tıkalı ventilasyonu öngörerek ve tanımlayarak etkili hava yolu yönetimine yardımcı olur.Artan sayıdaki cerrahi prosedürler ve ameliyatlar sırasında artan anestezi kullanımı nedeniyle, küresel hava yolu yönetim cihazları pazarı istikrarlı bir büyümeye tanık olmaya devam ediyor.Dünya çapında her yıl 3 milyondan fazla ölüme neden olan KOAH gibi solunum yolu hastalıklarının görülme sıklığının artması da pazardaki ilerleme eğilimine katkıda bulunuyor.Havayolu yönetim cihazları pazarındaki bölgesel eşitsizliklerin önümüzdeki yıllarda da devam etmesi muhtemeldir.

Gelişmiş yoğun bakım ve yenidoğan bakım ünitelerinin yanı sıra hastane dışı ortamlarda kalp durmasının önlenmesi için hükümetin üstlendiği çeşitli girişimler nedeniyle ABD en büyük tek pazar olmaya hazırlanıyor.Öte yandan Avrupa, KOAH, astım ve kalp krizi vakalarındaki artışın etkisiyle ikinci büyük pazar olmaya devam edecek gibi görünüyor.Büyümeyi yönlendiren diğer faktörler arasında artan sayıda yenidoğan bakım merkezi, teknolojik gelişmeler, çeşitli araştırma enstitüleri işbirlikleri ve yaşam tarzındaki değişiklikler yer alıyor.